Netflix' in belki de gelmiş geçmiş en yüksek bütçeli filmi Red Notice ya da Kırmızı Bülten sonunda 12 Kasım' da platforma geldi. Elbette bir Dwayne Johnson ve Gal Gadot hayranı olarak bu filmi merakla bekliyordum ve sizinle bu yazıda konusunu, oyunculukları, hem komik bulduğum ve beğendiğim hem de bazı beğenmediğim yanlarını ve filmin genel bir incelemesini paylaşacağım.
Tabi ki Netflix Phase 2 başlıyor derken ne demek istediğimi de açıklayacağım. Filmi izlemediyseniz sadece filmin konusu kısmını okumanızı öneririm, izlediyseniz kesinlikle tamamını okuyun derim, gerçekten ilginç şeyler fark ettim. Ayrıca bu filmin 13 yaş ve üzeri için olduğunu söylemeliyim. Hadi hazırsanız yazımıza geçelim.
Red Notice Filmi Konusu
Öncelikle konusu klasik bir aksiyon, kovalamaca filmini andırsa da içinde güzel ve eğlenceli ögeler barındırıyor. Kleopatra' nın Romalı sevgilisi Mark Anthony Kleopatra' ya 3 altın kaplı yumurta hediye etmiş ve bu yumurtalar en değerli tarih eseri sayılıyormuş fakat 3. yumurta hiçbir zaman bulunamamış. FBI ajanı John Hartley (Dwayne Johnson) bu yumurtaların çalınacağına dair gizli bir hesaptan mesaj alıyor ve yumurtaların ilkinin sergilendiği Roma' daki müzeye gidiyor.
Müzede yumurtayı sergide ve güvenli bir halde bulmuş olsalar da Hartley sergilenen yumurtanın sahte olduğunu ve çoktan çalındığını fark ediyor. Hırsızımız Booth, herkesin sevdiği Deadpool' un oyuncusu Ryan Reynolds. Bir kovalamaca olsa da Booth yumurtayla kaçıyor fakat ajanımız Hartley onu Bali' deki evinde polis ekibiyle birlikte yakalamayı başarıyor.
Asıl konu bu noktada başlıyor. Hartley' e yumurtaların çalınacağını haber veren kişi aslında ona bir komplo kurmuş. Roma' ya gittiklerinde John Hartley' nin hesabına 8 milyon dolar yatırıldığı gözüküyor ve Hartley' nin yumurtaları korumak için yardım aldığı Londra polisi FBI' dan Hartley' nin geleceğini haber vereni aradığında John Hartley diye birini tanımadıklarını öğreniyor. Bunun üzerine Londra polisi, Hartley' i Booth ile birlikte Rusya' nın en soğuk ve ücra köşesinde bulunan bir hapishaneye yolluyor. Hartley ve Booth hapishanede aynı hücreye düşüyor ve bu elbette komik bir ortam yaratıyor.
Bu ikili hapishanedeyken Hartley' e komplo kuran kişi sonunda ortaya çıkıyor. Bishop (Gal Gadot) takma adlı bu güçlü hırsız, Booth' a bir teklifte bulunuyor: 3 yumurtayı da ona getirmesine karşılık hapisten kurtulması ve kazancın %10' unu alması. Hartley' nin de adını aklaması gerektiği için Booth ile işbirliği yapmaktan başka çaresi kalmıyor.
Red Notice Filmi İncelemesi
Öncelikle bir suçlu ve bir polisin iş birliğinden doğan komediden biraz bahsetmek istiyorum. Her ne kadar bu konuyu işleyen çok fazla film olsa da Dwayne Johnson' ın ve Ryan Reynolds' ın sempatikliği bu olayı güzel ve eğlenceli kılmış. Hapishanede kalırken ikisinin de babasıyla ilişkisinin kötü olduğunu ve Booth' un babasının aslında bir polis olduğunu öğreniyoruz. Film, bu duygusal ortaklığın aralarında bir dostluk kıvılcımı yaktığı imajını veriyor. Hapisten kaçarken mükemmel bir senkronizasyon ile dövüşmeleri bence bu dostluk kıvılcımını simgeliyor, aşağıdaki görsellerden de bunu fark edebilirsiniz. Fakat bir eleştirim bu konuyu havada bırakmaları oldu, sahneler eğlenceliydi fakat bende yoğun duygular uyandırmadı.
İkinci yorumum Sotto Voce hakkında. İkinci yumurtayı çalmış bu tarihi eser hırsızıyla olan sahneler beni en çok güldüren şey oldu. Karakterin kendi kasıntılığının yanı sıra Hartley' nin onunla ilgili yorumu çok komikti. Hartley' nin tasviriyle "1.65 boyunda, Napolyon kompleksine sahip bir alfa erkeği". Hem oyuncunun kendisi hem de bu tasvir karaktere inanılmaz uyuyor! Ek olarak film sırasında Sotto Voce' yi Shrek' teki Lord Farquaad' a benzettiğim içinde çok gülmüş olabilirim. Şu aralarındaki benzerliğe siz de bir bakın, kendim editledim:
Sadece kişilikleri değil görünüşleri de inanılmaz benziyor.
Filmin başka bir hoşuma giden kısmı da Wonder Woman' daki dövüş sahnelerine olan göndermeydi. Gal Gadot' ın en sevdiğim rolü Diana olduğu için bir fan olarak mutlu oldum. Ryan Reynolds' ın karakteri Booth' un yaptığı bel altı espiriler de kesinlikle Deadpool' a göndermeydi.
Red Notice, Netflix Phase 2 ve Filmin Beğenmediğim Kısımları
Bundan önce filmin beğendiğim kısımlarından bahsettim, şimdi eleştirdiğim kısımlarına geçmek istiyorum. Filmin çok fazla ülkeye atlayıp durması biraz konunun da geçiştirilmesine neden olmuş. Bu tarz kovalamaca filmlerinde bir çok ülke ve şehir gösterilir fakat bu sayı 3 ya da 4' ü geçmez, bu filmdeyse bir noktadan sonra saymayı bıraktığım kadar çoktu; Roma, Bali, Londra, Valencia, Rusya... Daha az ülkede daha çok vakit geçirilmesini tercih ederdim doğrusu filme daha iyi adapte olabilmek adına.
Sonda ters köşe yaratmalarını kesinlikle sevdim. Pek beklediğim bir olay değildi, beni şaşırttı ve hoşuma gitti. Fakat aralarda o kadar çok olay oldu ki sonlara doğru biraz dikkatim dağıldı ve telefonuma bakmaya bile başladım ki bir aksiyon filmi için bu biraz sıkıntılı bir durum. Aksiyon filmlerini seyircinin nefes almadan, bir çırpıda izlemesi hedeflenir ve bu hedefi yüzde yüz tutturabildiklerini kendi adıma söyleyemeyeceğim, yine de dediğim gibi ters köşeyle beni tekrar filme çekmeyi başardılar ve filmi gülümseyerek bitirmiş oldum.
Genel yorumum, Netflix' in ilk defa bir Hollywood filmiyle yarışabilecek, Hollywood' un en büyük bazı isimleriyle çektiği bir film olduğundan Red Notice büyük bir ses getireceğe benziyor. Filmin bahsettiğim gibi bazı eksikleri var ama yine de eğlenceliydi. Dwayne Johnson' da filmle ilgili bir röportajında çekerken çok eğlendiklerini söylemişti ve ben de bunu gayet filme yansıtabildiklerini hissettim. Bir baş yapıt değil ama zaten film bunu vaadetmiyor.
Geçtiğimiz yıllarda pandemiyle birlikte Netflix dünyanın en çok kullanılan film platformuna dönüştü. Red Notice ise Netflix Phase 2' nin başlangıcını simgeliyor.
Phase 2 derken kastettiğim, Netflix' in bir platform olmaktan çıkıp örneğin Disney, Dreamworks, Warner Bros gibi dünya devleriyle yarışacağı bir dönem başlıyor. Netflix Games' in de açılması başka bir örnek. Netflix kazandığı paralarla daha çok alana dahil olacak gibi gözüküyor. Youtube' a rakip bir sosyal medya platformu kurabileceğini de düşünüyorum. Bakalım zamanla neler olacak... Yapacağı güzel yapımları izlemek için heyecanlıyım.
Bu yazıyı beğendiyseniz Hipnotizma, Bohemian Rhapsody ve In the Heights filmlerine yaptığım incelemelere de bakmanızı öneririm.
0 Yorumlar