Arhur Conan Doyle' ın ismini duymadıysanız da eminim kitaplarını duymuşsunuzdur; Sherlock Holmes serisinin yazarı. Bu ünlü dedektif Sherlock Holmes ve dostu Dr. Watson' ın maceraları suç edebiyatının ve dedektiflik romanlarının en ünlü eserlerinden birini oluşturuyor, bir diğeri ise Agatha Christie' nin yarattığı Hercule Poirot kitapları. Kitaplarına bu kadar aşina olunmuş bu yazarın gerçekte kim olduğunu hiç düşündünüz mü? Ya da yazdıklarıyla nasıl bir bağlantısı olduğunu? İşte bu yazıda bunlardan söz edeceğiz. Hadi çayınızı, kahvenizi alın gelin, yazımıza geçelim.
Arthur Conan Doyle' un Hayatı
Arthur Conan Doyle, 1859 yılında Edinburgh' ta doğmuş İrlandalı bir ailenin çocuğuydu. Tıpkı yazdığı karakter Doktor Watson gibi kendisi de Edinburg Üniversite' sinde tıp bölümünden mezun olmuş ve askeriyede doktor olarak görev yapmış ve seyehatlere katılmış. Ve bu seyahatler sırasında da yazmaya başlamış. Sherlock Holmes' de karşılaştığımız bu kadar detaylı medikal bilgiler ya da birinin ölüm saatini tahmin etmek gibi konular işte doktor olarak yaptığı görevler sırasında öğrendiği bilgilerden geliyor.
Sherlock Holmes' ü ilk defa "Kızıl Dosya" isimli hikayesini "Beeton'ın Yılbaşı Yıllıkları" içinde 1887 yılında yayınlatarak halka sunmuş. Elbette Sherlock Holmes okurlar arasında büyük bir ses getirmiş ve bu da Arthur Conan Doyle' u daha fazla düşünmeye ve yazmaya teşvik etmiş. Fakat bir noktada Doyle' un Sherlock' tan sıkılıp onu öldürdüğünü biliyor muydunuz? Evet, yanlış okumadınız.
Hala milyonlarca kişi tarafından okunan bu muhteşem karakter ve maceralarından bir noktada Doyle soğumuş, daha ciddi ve iyi şeyler yazmak istediği için karakteri öldürmüş. Bu İngiltere' de öyle büyük bir olay olmuş ki! İnsanlar Sherlock Holmes sanki gerçekmiş gibi yas tutuyorlarmış, Doyle' un da tekrar canlandırması için peşini bırakmıyorlarmış. En sonunda bu ısrara daha fazla dayanamayıp Sherlock' un trenden düştüğünde nasıl kurtulduğunu kitapta açıklamasıyla macera kaldığı yerden devam etmiş. Aslında bu Sherlock' un ölmü Robert Downey Jr.' ın oynadığı Sherlock Holmes filmlerinde de işlendi. O filmi kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim bu arada, inanılmaz eğlenceli.
Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes kitaplarının yanı sıra "Kayıp Dünya" gibi farklı romanlar da kaleme aldı. Şimdi yazdığı karakterlerden Doyle' un gerçekte nasıl biri olduğuna dair ipuçlarından bahsetmek istiyorum. Bunu en sevdiğim Sherlock Holmes hikayesini inceleyerek anlatacağım; Bohemya' da Skandal.
Bohemya' da Skandal Konusu ve İncelemesi
Bu hikayede farklı bir karakterle tanışıyoruz hem de o kadar önemli ki Sherlock Holmes' ün "Kadın budur" diye tarif ettiği bir kadın; Irene Adler. Suç edebiyatı ürünü olmasına rağmen Bohemya' da Skandal' ın içindeki suçu ayırt etmek bir hayli zor ve elbette suçlunun kim olduğunu da. Bohemya Kralı kendisi ve Irene Adler' ın fotoğrafını geri almak istediği için Sherlock Holmes' e başvuruyor. Bir zamanlar Kral ve Irene sevgililermiş fakat şimdi Kral başka birisiyle evleneceği için bu fotoğrafı geri alması gerekiyormuş.
Irene Adler ise Kral' ı fotoğrafı gazetelere vermekle tehdit ediyor. Burada şantaj yapmak bir suç ama ceza gerektiren bir suç mu o tartışılır. Daha da ilginci fotoğrafı geri almak için Sherlock' tan Irene Adler' ın evine izinsizce girmesini istiyor, bu haneye tecavüz ve daha büyük bir suç fakat Sherlock özel dedektif olduğu için görevi yerine getirmekle yükümlüydü.
Bir şekilde Sherlock, Doktor Watson' ın yardımıyla eve girmeyi başarıyor ve Irene Adler' ı yardıma ihtiyacı olan yaşlı bir adam görünümündeyken kandırıyor. Fakat hikayenin asıl bundan sonrası daha ilginç. Irene Adler, daha önceden Sherlock' un kim olduğunu öğrenmiş ve Kral' ın onu tutup fotoğrafı almaya çalışacağından eminmiş ve bir plan yapmış. Sonunda Irene Adler' ın da aslında bu fotoğrafın yayınlanmasını istemediğini çünkü yeni evlendiğini ve yeni eşinin bunu öğrenmesini istemediğini öğreniyoruz.
Irene Adler ve Sherlock Holmes
Irene Adler şimdiye kadar Sherlock Holmes' ü kandırabilmiş tek kişi. Bu yazıldığı dönemde öyle büyük bir olay oldu ki o zamandan beri Irene Alder hakkında bir çok teori üretildi, hatta bu teorilerden birisi Robert Downey Jr.' ın oynadığı Sherlock Holmes filminde işlendi: Sherlock Holmes Irene Adler' a aşık olmuştu. Hatta filmde Irene Adler' ı Sherlock' un eski karısı olarak tanıtmaları bence çok komik ve eğlenceli bir olay yaratmıştı.
Sherlock Holmes kitaplarının yazıldığı döneme "Time of the Gentleman" yani "Beylerin Dönemi" deniliyordu. Bundan daha önce Lise Bitmeden Okunması Gereken 5 Kitap yazımda da bahsetmiştim, merak ediyorsanız ona da bakabilirsiniz. Anlamı, bu dönemde yazılan tüm eserlerdeki karakterler erkekti. Beylerin yaşantıları, dostlukları hep ön plandaydı ve kadınlar evde oturan birer objeydiler sadece.
Sherlock Holmes de bu dönemin eserlerine çok güzel bir örnek çünkü kitaplarda genel olarak Sherlock Holmes ve arkadaşı Doktor Watson' ın yaşadıkları anlatılıyor. Fakat Doyle, Irene Adler ile bu dönemdeki eserler arasında öyle bir istisna yarattı ki! Böyle bir dönemde dünya çapında dehasıyla ünlü dedektif Sherlock Holmes' ü zekasıyla atlatabilen tek insanı bir kadın karakter olarak yazdı. Bence bu kesinlike Arthur Conan Doyle' un kendi dönemindeki yazarlardan ne kadar farklı ve ileri görüşlü olduğunu gösteriyor.
Sherlock Holmes' ü çoğunuz bildiği için ondan daha kısa bir şekilde söz edeceğim. Bu harika dedektif, en gizemli vakaları, kafa karıştıran olayları çözmesiyle ünlü. Kitap serisi boyunca 221B Baker Street(Caddesinde) Londra' da yaşıyor. Kitabı aslında Sherlock Holmes' ün ağzından değil Doktor Watson' ın ağzından okumamız bu kitabın ilginç özelliklerinden birisi. Ve bir çok ilginç olay ya da Sherlock Holmes' ün vakaları çözmesi aslında Doktor Watson orada değilken gerçekleşiyor. Sherlock Holmes daha sonra gelip Watson' a anlatıyor.
Sherlock Holmes kitap serisini okurken sadece stratejik düşünmeyi, kimsenin görmediği noktalara odaklanmayı öğrenmiyor aynı zamanda insan psikolojisi hakkında da çok şey öğreniyorsunuz. Bunları yazmayı başarmış Arthur Conan Doyle' un en az Sherlock Holmes kadar zeki olduğunu düşünmemek elde değil.
Başka kitap incelemelerine bakmak isterseniz Franz Kafka Dönüşüm ve Haruki Murakami Koşmasaydım Yazamazdım kitaplarına yaptığım incelemelere de bakabilirsiniz.
Yeni yazılarımdan kolayca haberdar olmak için @akindawriter'ı Instagram
ve Twitter'dan takip edebilirsiniz. Takip et butonları mobildeyseniz yorum
gönder kısmının altında, bilgisayardaysanız sağdadır.
0 Yorumlar